8 Mayıs 2008 Perşembe

Evlerinizle ilgili herşey demiştik... Stres de evlerimizle ilgili değil mi?...

Sevgili dostlar, dünden kendini hafif hafif belli etmiş olsa da bugün güne şaşırtıcı bir şekilde kapalı bir havayla başladık Adana'da. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur havayı temizlemiş, bahçeleri, ekinleri bolca sulamış olsa da, bugün, bu hava, bana yaramadı... Ben de sıkıntımı dağıtmak için en güzel yolu, yazmayı seçtim, sizlerle paylaşmayı seçtim...

Aklıma bir söz geldi tam yazarken; "sıkıntılar paylaştıkça azalır, mutluluklar paylaştıkça artar !"... Ne kadar doğru, ne kadar yerinde bir söz! İnanın klavyenin tuşlarına basmaya başlar başlamaz giderek azalıyor içimdeki sıkıntı... İyi ki varsınız ve ben iyi ki bu blogu açmış, hayatı sizlerle paylaşmaya başlamışım... Ne mutlu bana!

Bugün müsaadenizle paylaşımımı biraz "kadınca" yapacağım... Biz kadınlar biliyorsunuz ki hayatta birkaç rolu aynı anda üstlenebilen ya da üstlenmek zorunda kalan ya da üstlenmek zorunda bırakılan varlıklarız... Çocuğumuzun annesiyiz, evimizin hanımı, kocalarımızın eşi... Aynı zamanda iş-kadını... Aynı zamanda anne-babalarımızın evladı... Aynı zamanda kardeş... Aynı zamanda abla... Aynı zamanda gelin... Aynı zamanda elti... Aynı zamanda görümce... Aynı zamanda ............. Bu sıralamanın sonu yok sevgili dostlar...

Tüm bu rollerin rutin sorumluluğu yanında, ayrıca, çocuklarımıza iyi bir model, iyi bir oyun arkadaşı ve iyi bir bakıcı, eşlerimize her daim gurur kaynağı, evimizin sadık titiz hizmetçisi, aşçısı, temizlikçisi, tamircisi, elektrikçisi, tesisatçısı, kısacası herşeyi, ebeveynlerimizin vefalı evladı, eşimizin ebeveynlerinin hayırlı ve hamarat gelini....... Bu sıralamanın da sonu yok...

( Bu arada yazdıklarıma şöyle bir göz gezdirdim ve süper sonuç... 4. paragrafın bitimiyle birlikte stres ve sıkıntının yerine yeller esiyor... Az önce yüreğimi sıkan mengene gevşemiş iyice, bilgisayar ekranından yansıyan yüz ifadem yumuşamış, çatık kaşlarım düzelmiş... Hatta yüzümde hafif bir tebessüm bile yakaladım az önce :) Dedim ya iyi ki varsınız ve ben iyi ki bu bloğu açmış, hayatı sizlerle paylaşmaya başlamışım... )

Yazının bundan sonrası pür-neşe yani EVLERE ŞENLİK !

Şimdi konumuza geri dönecek olursak, yukarda saydığım tüm roller ve sorumluluklar biçoğumuzda olduğu gibi bende de mevcut! Kendimce küçük küçük terapilerim var bu sıkıntılardan uzaklaşmak amacıyla ürettiğim... Yazmak, bahçeyle ilgilenmek, değişik yemek tarifleri denemek bunlardan bazıları... Sizlerin de hayatın kargaşı içerisinde böyle küçük terapilere sığınmanızı şiddetle tavsiye ederim... Ne olduğu hiç önemli değil yeter ki sizi oyalayacak, zihninizi dinlendirecek bir uğraş olsun... Günde yarım saatinizi bile ayırsanız aradaki fark inanılmaz olacak emin olun... En azından bir deneyin ne kaybedersiniz ki??? Bakın işte canlı-capcanlı bir örnek size... Yazdım, yazıyorum ve bende ne stres kaldı, ne tasa, ne sıkıntı...

Eee şimdi üst kata çıkıp güzel bir çay içmeyi hakettim değil mi? Üst kat neresi mi? Hiç merak etmeyin tek tek anlatacağım size tüm detayları... Evimi, bahçemi, ofisimi, üstkattaki ofisimizi, eşimi, oğlumu, brokerlarımı, iş arkadaşlarımı... Hepsini tek tek anlatacak, paylaşımlarımızı aktaracağım...

Şimdilik bir çay içimi müsaade bana, sevgiyle kalın!

Çocuklarımız için, geleceğimiz için bir kampanya!